14 Haziran 2013 Cuma

Orantısız Güç ... Yoğun Biber gazı Serap Yazdı ...

Orantısız güç,yoğun biber gazı,sindirme politakası ve gurur kırıcı benzetmeler içerisinde aralıklarla da olsa Gezi Park eylemleri devam ediyor. Aslında 
Gezi Park,herkes için başka bir anlam kazandı.Birisi ananı al git cümlesini,diğeri alkol yasağını,bir başkası iki ayyaş lafına Gezi Parkı'na yüklemişti. Bugüne kadar içlerinde biriktirdikleri ne varsa meydanlara akıtmışlardı.Belki olayın 3.günü sabahın 5 inde o baskın yapılmasa bu öfkeler içeride daha da birikecekti,belki bu öfkenin dışa vurulması ileride oluşabilecek daha büyük sıkıntılar açısından iyi oldu.Bu süreci AKP iyi okuyabilseydi,halkın hassasiyetine önem verdiğini gösterseydi,yumuşak bir üslup kullanılsaydı aslında kendi lehlerine bile çevirebilirlerdi.Ama olmadı AKP toplumun istediği hassasiyeti veremedi.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "demokrasi sadece seçim değildir" sözleri demokratik bir ülke olmanın ilk ayağı seçimle olsa bile,farklı inanç,düşünce,etnik toplumların birlikte kendi yaşam tarzlarını yaşamalarıyla oluştuğunu ifade etmek istedi ve doğru olanı buydu.Eğer hep beraber yaşamak istiyorsak birbirimize kültürlerimize saygı duymamız gerekir.Bu son olaylar halkın demokrasiye çektiği balans ayarı olarak sayabiliriz.Demekki halk demokrasinin sadece seçim olmadığını ve balon olarak kalmasını istemediğini dile getirdi.Yani şunu ifade ediyorlar;bizim özgürlüğümüze dokunma,çocuk gibi azarlama,biz seni seçtik sana inandık ama bizi dindar,ateist,alkolik diye ayrıştırma,ben yaparım,bunu istiyorum diye bizi hesaba katmamazlık yapma.Evet,eylemci çapulcuların istekleri bunlar.Her gösteriye karışan yumuşak karnı kaşımak isteyen gruplar vardır,bunlara dikkat edilmeli ve daha hassas davranmalı emniyet güçleri ve eylemciler..

SERAP

1 yorum:

  1. Serap,twitter sayfanı inceledim ve okudum.Bu makalenide okudum.Sen zeki genç hanımsın(belki kızsın)Lakin herkesler gibi sende rejimin oluşturduğu yerleşik kalıplar ile düşünüyorsun ve örtüşmüş asıl gerçekleri göremiyorsun.
    Yaşadığımız sistemin adı nedir?Demokrasi olamaz,çünkü demokrasi sistemin yönetim tarzıdır.Örneğin köleci toplumda demokrasi yoktu ve olamazdı,zira demokrasi burjuva toplumsal sistemin yönetim tarzından birisidir.Mesela Faşizm yönetim (veya Egemenlik)tarzı olduğu gibi.Yaşadığımız Sistemin adı KAPİTALİST SİSTEM.Çünkü burjuva-kapitalist sınıf sistemin sahibidir.Devlet denielen egemenlik aygıtı onun egemenliğini sürdürme aracıdır.Bu devlet aygıtını işçi sınıfı veya köylü sınıfı kullanamaz.Ekonomik sıkıntılar,sosyal-siyasal baskılar,demokrasi ve demokratik haklar,insan hakları,kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri,aile içi şiddet,farklı milliyetlerin kendi kültürleri ile bir aramada yaşama veya ayrılma hakkı,polis jobu,biber gazı,orantısız ve orantılı güç kullanımı,tutuklamalar,hapisler,seçimler,kadın ticareti,çocuk ticareti,seçim hileleri,katlialar,dini baskılar vs ve vs...Hepsi ama hepsi üretim araçların kapitalist mülkiyetine dayalı kapitalist sistem gerçekliğinde bilimsel yöntemle incelenirse işte o zaman anlaşılır olacaktır.
    Demokrasiyel seçimin ilişkisi koyunla çobanın ilişkizi gibidir.Kitleler okşanarak sağaltılacaksa seçime dayalı demokrasi idaresi uygulanır.Eğer demokrasi idare biçimi olarak işe yaramıyorsa,egemen sınıf Askeri diktatörlüğe,faşist diktatörlüğe,bonapartizme,monarşiye vb yönetim şekillerine başvura bilir.Bu tarzı Kapitalist sınıf ile proleterya arasındaki sınıf mücadelesi belirler.Ülkemizdeki Tekelci kapitalist sistem egemenliğini ve sömürü metotlarını Tek parti eliyle sürdürüyor.Ama parlementoyu açık tutuyorki diktatörlüğünü perdeliyor.Sen ve milyonlar bu yüzden göremiyorsunuz.
    Tekelci kapitalist sınıfın hayati çıkarları açısından AKP iktidarı en uygun tercihtir.Çünkü,12 eylül 1980 darbesiyle topluma kabul ettirilen Anayasa ve ideoloji en iyi AKP iktidarı vasıtasıyla devam ettirilirdi.12 Eylül 980 darbesi toplumu 40-50 yıl geri itmiş,kaba-saba sosyal gömlek giydirilmiş,yeni gelen nesilller bencil ve çıkarcı yetişmiş,her şeyini yitiren topluma İslam dini yeniden enjekte edilmiş,kitleler Atomize edilerek mistikifasyonun Arabesk halet-i ruhiyesi kader muskası olarak boynuna takılmıştır.Egemenlere göre 12 Eylül gençliğinden bir bok olmazdı.Zira politize ve ideolojik değildi.Ömrünü internet kaflerde,kafelerde ve barlarda geçiyordu.Yanıldılar...Derinden gelen birikimi ve kabaran dalgayı görmediler.
    Gençlik baş kaldırdı.Ve AKP iktidarı senin yazdığın hataları yaptı.Neden yaptı?çünkü onun görevi demokratik davranmak değildi.Onun görevi 12 eylül faşist diktatörlüğünden devralınmış politik-ideolojik-sosyal ve kültürel mirası devamettirmekti.İktidara gelirken küçük bir illüzyon unutulmadı;muhafazkar-liberal demokrat etiketi takıldı ve öne sürüldü.İmkanlar seferber edildi ve seçilmesi sağlandı.Yalan ve baskılama doğasında olan bir özellik olduğu için,AKP iktidar olunca yalan üretme mekanizmalarını ve devletin terör-zulüm ve baskı güçlerini halka-işçi sınıfına karşı dizginsiz kullandı mütamadiyen.
    AKP iktidarı dönemi azgın sömürü koşulları,ağır baskı ve ağır hayat koşulları,hırsızlığın ve yolsuzluğun dört nala kalktığı,dindarlığın topluma yeni format olarak dayatıldığı,vb ve vb,dönem oldu."AKP gençliği dışında kalan gençlik umutsuz yalnız başına en çok canı yanan toplumsal kesim oldu.Başkaldıran gençliğin başının ezilmesi söz konusu olunca "orantısız güç kullanımı","aşırı biber gazı kullanılması,tazyikli kimyasal eriyiklerin sıkılması vs.gibi şeylerin sözü edilecek değildir elbet.
    Gençlik isyan etmedi,sadece baş kaldırdı..Yani gençlik yeni bir toplumsal sistem istemiyor.Mevcut devlet aygıtını yıkıp yeni bir devlet aygıtı kurmak amacında değil.Üretim araçlarının mülkiyetinin el değiştirmesi projesi kafasından geçmedi şimdiye kadar.Sadece elinden alınan,gasp edilen hayatını geri kazanmak için baş kaldırmış oldu.

    YanıtlaSil